Kastamonu'da yaşanan olağanüstü bir olay, hem yerel halkı hem de ülke genelini şaşkına çevirdi. 37 yıl boyunca kaçak hayatı süren firari hükümlü, güvenlik güçlerinin titiz çalışmaları sayesinde yakayı ele verdi. Bu süreçte pek çok iz bırakan ve zamana meydan okuyan kaçış hikayesi, gözleri bir kez daha adaletin gücüne ve polis teşkilatının azmine çevirdi.
Kastamonu merkeze bağlı bir köyde yaşayan 65 yaşındaki K.B., 1986 yılında işlediği suçun ardından kayıplara karıştı. O dönem Türkiye’nin en çok arananlar listesine giren K.B., türlü yalanlar ve sahte kimliklerle 37 yıl boyunca polisten kaçmayı başardı. Yıllar geçtikçe, onun kaçış hikayesi bir efsane gibi dilden dile dolaşmaya başladı. Ancak, 2023 yılı itibarıyla polisin kapsamlı çalışmaları sonucunda izleri yeniden bulundu.
K.B.'nin peşine düşen Kastamonu Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uzun süre boyunca çeşitli istihbarat bilgileri topladı ve bu kişiyle ilgili tüm ayrıntıları gözden geçirerek yeniden bir plan oluşturdu. Aramalar sonucunda K.B.'nin son olarak başka bir kimlikle yaşadığı yer tespit edildi ve ekipler hızla harekete geçti. 37 yıl boyunca polis elinden kaçmayı başaran K.B., nihayet yakalandı ve adaletin önüne çıkartıldı.
Kastamonu'daki bu olay, yerel halk arasında büyük bir heyecan yarattı. İnsanlar, yıllardır aranan birinin köylerine kadar geldiğini öğrenince şaşkınlıklarını gizleyemediler. Kimileri K.B.'nin geçmişte işlediği suçu yeniden sorgularken, kimileri ise onun kaçışını bir cesaret göstergesi olarak değerlendirdi. Ancak hukukun ne kadar güçlü olduğunu gösteren bu olay, birçok kişinin adalet sistemine olan güvenini tazeledi.
Yetkililer, K.B.'nin yakalanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Bu tür uzun süreli kaçakların yakalanması, toplumda adaletin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Herkesin bilmesi gerekir ki, ne kadar süre geçerse geçsin, suçlular bir gün hesap vermek zorundadır” ifadesini kullandı. K.B. hakkındaki soruşturma devam ederken, yıllardır hayalini kurduğu özgürlüğü kollarında bulamayan firari hükümlü, mahkeme sürecinin ardından uzunca bir süre daha hapis hayatı yaşayacak gibi görünüyor.
Kastamonu'da yaşanan bu olay, adaletin mutlaka yerini bulduğu inancını pekiştirdiği gibi, güvenlik güçlerinin kararlılığını ve azmini de bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yerel halk, K.B.'nin yakalanmasıyla birlikte huzurlarının geri geldiğini belirtirken, polis teşkilatına olan güvenin arttığını ifade ediyor. Geçmişte işlenen suçların her zaman gün yüzüne çıkabileceği bir kez daha hatırlatılmış oldu.
Olayın ardından yapılan basın toplantısında, Kastamonu Emniyet Müdürü, uzun yıllar süren takiplerinin ardından K.B. gibi firari hükümlülerin nasıl yakalandığını anlattı. "Asla vazgeçmiyoruz. Her suçlu günün birinde, adaletin önünde hesap vermek zorundadır. Bu tür olaylar, güvenlik güçlerimizin ne kadar hazır ve kararlı olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Türk halkı için hem cesaret verici hem de umut kaynağı oldu.
Kastamonu'da yaşanan bu ilginç olay, suç ve ceza ilişkisini sorgulattığı gibi, haklarında sürekli kaçak yaşamaya çalışan bireylerin de bir gün gerçeklerle yüzleşme durumuyla karşılaşacaklarını hatırlatıyor. Adaletin asla uyumadığını ve her zaman bir gün ödenmesi gereken bir bedel olduğunu unutmamak gerekir. K.B.'nin hikayesi, bu bakımdan yalnızca yerel bir olay olmanın çok ötesinde, toplumsal adaletin sembollerinden biri haline geldi.
Sonuç olarak, Kastamonu’daki bu firar hikayesi, insanlara adaletin er ya da geç tecelli edeceğini göstermesi açısından önemli bir ders niteliği taşıyor. Hem güvenlik güçlerinin kararlı duruşu hem de halkın adalet inancı, uzun süre boyunca unutulmayacak bir hikaye olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.