Son günlerde medyanın gündeminden düşmeyen bir olay, ilişkilerdeki çatışmaların ne denli tehlikeli hale gelebileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Genç bir kadın, sevgilisiyle yaşadığı ayrılık tartışması sonrası ortaya çıkan kanlı çatışmada hayatını kaybetti. Öncelikle, olayın detaylarına ve mağdurun sosyal medya üzerinden yaptığı son paylaşıma odaklanalım.
Olay, geçtiğimiz hafta sonu, İstanbul’un bir ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, ayrılma kararı alan Zeynep K., ayrılık sonrası sevgilisi Mehmet T. ile tartışmaya başladı. Çok geçmeden tartışma, şiddetli bir kavgaya dönüştü ve Mehmet T., Zeynep K.'yı bıçakladı. Genç kadın, yaşadığı dehşeti yansıtan bir mesajı, 'Beni kurtarın' ifadeleriyle sosyal medya üzerinden paylaştı. Yakın arkadaşları, Zeynep’in bu mesajını gördüklerinde hemen durumu polise bildirdiler ancak ne yazık ki müdahale için çok geçti. Zeynep K., olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı fakat tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından, sosyal medyada mağdur kadınlar için #KadınaŞiddeteHayır etiketiyle protestolara ve paylaşımlara başlandı. Kadına şiddet konusunda artan farkındalık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği, bu tür korkunç olayların gerçekleşmesini engelleyebilmek için acil bir şekilde ele alınması gereken konular arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu tür ilişkilerin genellikle bir kontrol ve güç savaşı ile başladığını belirtiyor. Zeynep K.’nın ölümünün ardından, pek çok insan sosyal medya üzerinden Zeynep’i anarken, 'İlişkilerinizi sorgulayın', 'Sevgiyi kontrolle karıştırmayın' gibi mesajlar paylaşıyor. Kadına yönelik bu korkunç şiddet, toplumda farkındalık yaratmaya devam ederken, mahkemelerde bu tür davalarda cezada indirim yapılmaması adına çağrılar yapılıyor.
Zeynep K'nın ölümünün hemen ardından, Mehmet T. gözaltına alındı ve ifadesinin alınmasının ardından tutuklandı. Olay, sadece bir bireyin trajik sonunu değil, aynı zamanda sosyal bir sorunu da gözler önüne serdi. Tüm bunların yanı sıra, Zeynep'in ailesi de bu acı sonun ardından adaletin sağlanması için mücadele edeceğini belirtti. Aile, Zeynep'in sadece bir sayı değil, gerçek bir hayat olduğunu vurgulayarak, benzer olayların bir daha yaşanmaması için insanların bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Versiyonu, kamuoyunda büyük bir etki yaratan ve gün geçtikçe artık algıların değişmesine yol açan bu olay, özellikle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde tekrar gündeme geldi. Olayın hemen ardından birçok STK ve kadın hakları savunucusu, Zeynep’in ismini yaşatmak adına mesajlar paylaştı. Herkesin bir gün biri için 'Beni kurtarın' diye çığlık attığı, sosyal medyada yazdığı mesajların karşılık bulduğu bir dünya hayal ettiğimizde, Zeynep’in ölümüyle ne denli bir kayıp yaşandığını anlamak hiç de zor değil.
Son olarak, bu olay, yalnızca kadına yönelik bir cinayet olarak değil, aynı zamanda aile, toplum ve bireyler açısından da ciddi sonuçları olan bir dram olarak değerlendirilmelidir. Toplumdaki her bireyin birer 'Zeynep' olabileceği gerçeğiyle hareket eden toplumun, bu tür trajik olayların önüne geçmek için harekete geçmesi gerektiği ise artık bir zorunluluk halini almıştır. Önlem alınmadığı takdirde, her gün bir 'Zeynep' daha kaybedilmeye devam edilecektir. 'Beni kurtarın' mesajlarının daha fazla duyulması ve bir daha benzer acıların yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.