İstanbul'un Esenyurt ilçesinde motosikletli iki kadına yönelik gerçekleştirilen şiddet olayı, hem toplumda büyük bir tepki yarattı hem de sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Olay, geçen hafta yaşandı ve kısa sürede gündeme oturdu. Kadınların haksız yere hedef alınması ve maruz kaldıkları şiddet, birçok insanın bu tür saldırılara karşı duyarlılığını artırdı. Yine, bu olay, İstanbul'da ve Türkiye genelinde cinsiyet temelli şiddetin bir kez daha sorgulanmasına neden oldu.
Olay, motosikletli iki kadının bir yolculuk sırasında yaşadığı talihsiz bir durumla başladı. İddialara göre, iki kadın motosikletleriyle seyir halindeyken, bir grup erkek tarafından takip edilmeye başladılar. Ani bir şekilde motosikletten indirilerek boğuşmaya maruz kalan kadınlar, çevredekilerin ve diğer motosiklet sürücülerinin müdahalesiyle kurtarıldı. Olay esnasında olayın video kaydı sosyal medya platformlarında hızla yayıldı ve izleyenlerin tepkisini çekti. Görüntülerde, kadınların çaresizlik içinde darp edildiği anlar büyük bir şok etkisi yarattı.
Olayın sosyal medyada yayılmasıyla birlikte, birçok kişi adalet arayışına yönelik çağrılar yapmaya başladı. Paylaşımlar ve yorumlar, Türkiye'deki kadınların karşılaştığı şiddet ve ayrımcılığa dikkat çekti. #KadınaŞiddeteHayır etiketi altında yapılan paylaşımlarla, toplumsal bir farkındalık yaratılmaya çalışıldığı görüldü. Birçok ünlü isim ve sosyal medya fenomeni, kadınların yaşadığı bu tür durumlardaki hak ihlalleri konusunda ses çıkardı ve destek mesajları paylaştı. Ancak, tepkilerin bu kadar büyük olmasının yanında, gerçek bir değişim yaratmak için atılması gereken adımların hala yetersiz olduğu da vurgulandı.
Yetkililer tarafından konuyla ilgili açıklama yapılırken, Esenyurt Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Gözaltına alınan bazı şahısların olduğu, diğerlerinin ise tespit edilip yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. Bu tür olayların Türkiye'de sıkça yaşandığı ve cinsiyet ayrımcılığının hiddet verici bir biçimde devam ettiği gerçeği ise göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Kadınların sadece yaşamak istedikleri hayatı özgürce yaşaması gerekirken, karşılaştıkları şiddet yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir travmadır.
Yine birçok platformda, bu tür olayların önlenmesi adına örgütlenmelerin artması, kadın hakları savunucularının daha fazla ses çıkarması ve ilgili yasaların sıkı bir şekilde uygulanması gerektiği dile getirildi. Türkiye'de artan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık karşısında toplumsal bir seferberliğin yaşanması gerekliliği vurgulanmaya devam ediyor. Bu olayın ardından, Esenyurt'ta bir araya gelen kadın grupları, şiddete karşı dayanışma ve adalet talep eden yürüyüşler düzenlemeye başladı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede daha fazla ses ve birçok kişinin bir araya gelmesi, toplumsal bir farkındalık oluşturma yolunda önemli bir adım olacağı düşünülüyor.
Bütün bu yaşananlar, şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu ve kadına yönelik her türlü eylemin en ciddi suçlardan biri olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumun her kesiminde bu konuda bir duyarlılığın var olması, adalet arayışının sürdürülebilirliği açısından oldukça önemlidir. Bizler de bu konuda haberleri takip etmeye, yaşanan tüm olayları gündemde tutmaya ve ses çıkartmaya devam edeceğiz. Bu konularda atılacak adımlar, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için kritik bir öneme sahip olacak.