Uzun yıllar Türk medyasının önemli isimlerinden biri olan gazeteci ve yazar Nihat Genç'in hayatını kaybetmesi, ülke genelinde derin bir üzüntü ve yas havasına neden oldu. 56 yaşında aramızdan ayrılan Genç, kalemiyle, cesaretiyle ve sıradışı bakış açısıyla birçok nesle ilham kaynağı olmuştu. Habercilik kariyerine genç yaşlarda başlayan Genç, özellikle köşe yazıları ve televizyon programları ile tanınmış; eleştirel yaklaşımı ile sadece gazeteci değil, aynı zamanda bir düşünce üreticisi olarak da öne çıkmıştır.
Nihat Genç, 1967 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra gazetecilik hayatına 1980'lerin başlarında başladı. Çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde muhabirlik yaparak başladığı kariyerinde, özellikle 1990'lı yıllarda köşe yazarlığına yöneldi. Genç, yazdığı cesur ve eleştirel yazılarla geniş bir okuyucu kitlesi edindi. Gazeteci kimliğinin yanı sıra, roman ve deneme yazarlığı da yaptı ve eserleriyle de okuyucularının gönlünde yer edindi. Türk siyasetini ve toplumsal olayları eleştirel bir bakış açısıyla yorumlaması, onun en önemli karakteristik özelliklerinden biriydi.
Nihat Genç, sadece bir gazeteci olarak değil, aynı zamanda bir düşünce lideri olarak da Türk toplumunda iz bırakmıştır. Kendine özgü üslubu ve tartışma yaratacak konulara odaklanması, sadece medya camiasında değil, toplumda da yankı bulmuştur. ''Kendim gibi düşünmeyenlerin düşmanı değilim, sadece yanımda olsunlar isterim'' sözü, onun ne kadar hoşgörülü ve demokratik bir yaklaşıma sahip olduğunu göstermektedir. Genç, yazdığı her köşe yazısında okuyucularına yeni bir perspektif sunmayı başarmış; bu yönü ile de birçok gazetecinin ve yazarın ilham kaynağı olmuştur.
Hayatının son yıllarında radikal görüşleriyle ve söylemleriyle dikkat çeken Nihat Genç, güncel siyasi ve toplumsal olaylara dair sert eleştirilerde bulundu. Bu cesaretli yaklaşımı, ona hem hayranlar kazandırdı hem de tartışmaların odağı haline getirdi. Eleştirmenleri, onun politik bakış açısını sorgularken, hayranları ise onu düşüncelerini korkusuzca ifade eden bir gazeteci olarak gördü. Vefatının ardından, sosyal medya üzerinde birçok tanınmış isim ve gazeteci, Genç’in hayatı ve kariyeri hakkında duygu dolu paylaşımlarda bulundu. Kelimeleriyle birçok insanın zihinlerinde iz bırakan Nihat Genç’in anısı, her zaman yaşayacaktır.
Nihat Genç'in hayatını kaybetmesi, Türk medyasında yeni bir boşluğu da işaret ediyor. Onun gibi cesur, yürekli ve eleştirel düşünen gazetecilere ihtiyaç her zamankinden daha fazla. Genç, yaşamı boyunca ifade özgürlüğünün önemini savunmuş ve bu konuda mücadelesini sürdürmüştü. Şimdi onun anısını yaşatmak ve gazetecilik mesleğini daha ileriye taşımak, biz gazetecilere düşen en önemli görevdir. Türk medyası, Nihat Genç’in bıraktığı mirası unutmamalı ve her daim onun gibi hakikati arayan, sorgulayan bir bakış açısıyla hareket etmelidir.
Son olarak, Nihat Genç'in vefatının ardından anısına yapılan taziye mesajları ve cenaze töreni, onun insanların kalbinde ne denli büyük bir yer tuttuğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hayatına ve eserlerine duyulan özlem, bizlere onun seviyesindeki gazetecilerin sayısının ne kadar az olduğunu hatırlatıyor. Nihat Genç, cesur kalemi ve samimi duruşuyla Türk medyasının unutulmaz isimlerinden biri olarak daima hatırlanacaktır.