Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 2023 yılının en anlamlı ve duygusal anma törenlerinden birine ev sahipliği yaptı. Kürt siyasetçi, aktivist ve gazeteci Sırrı Süreyya Önder, vefatının ardından sevenleri, dostları ve siyasetteki birçok ismin katılımıyla özel bir etkinlik ile anıldı. Törene katılan isimler, Önder'in Türk siyasetine, özellikle de demokrasi mücadelesine yaptığı katkıları ve iz bırakan etkilerini dile getirdi. Anma etkinliği, siyasetin ötesinde bir insanın yaşamına ve bıraktığı mirasa yönelik önemli bir hatırlatma niteliğinde oldu.
Sırrı Süreyya Önder, 1965 yılında Bingöl’de doğmuş ve genç yaşlarda siyasete atılmıştır. 1990’lı yıllarda, HDP'nin öncülü olan partilerde süregelen mücadeleleriyle dikkat çekmiştir. Özellikle demokratikleşme ve insan hakları konusundaki hassasiyetiyle bilinen Önder, toplumun farklı kesimlerinin sesi olmayı başarmıştır. Anma töreninde konuşan HDP milletvekilleri, Önder'in barış ve diyalog odaklı yaklaşımını öne çıkardılar. Özellikle 2013-2015 yılları arasında yaşanan çözüm sürecindeki rolü, onun ne denli önemli bir figür olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Konuşmalarda, Önder'in sözleri ve eylemleriyle birçok gence ilham kaynağı olduğu vurgulandı. Bu çerçevede, kültürel çeşitliliğin ve çok sesliliğin önemine sıkça değinildi. Ayrıca, Önder’in sanatçı kimliği de anma töreninde kamusal akla geldi. Sinema ve edebiyat alanındaki çalışmaları ile Türk toplumunun farklı yanlarını çok iyi bir şekilde yansıttığı ifade edildi.
Anma töreninin en duygusal anlarından biri, Önder'in ailesinin ve yakın arkadaşlarının katılımıyla gerçekleştirilen paylaşım bölümünde yaşandı. Ailesi, Önder'in her zaman barış ve adalet için mücadele ettiğini, bunun yanında insanlara umut verdiğini belirtti. Taziyeler ve güzel sözlerle, Önder'in anısı yaşatılmaya çalışıldı. Aile üyeleri, bu tür etkinliklerin, özlenen ve unutulmayan bir kişinin hatırasını yaşatmanın en önemli yollarından biri olduğunu ifade ettiler.
Anma etkinliği, siyasetin ötesinde bir dayanışma ortamı oluşturdu. Pek çok farklı görüşten siyasi figür, Sırrı Süreyya Önder’i anmak için bir araya gelirken, bu dayanışmanın toplumsal barışa da katkı sunabileceği vurgulandı. Bu durum, farklılıkların bir dayanışma unsuru olarak kullanılabileceğine dair önemli bir mesaj taşıdı.
Önder’in vefatı, Türkiye'deki barış çabalarına bir darbe olarak yorumlanırken, katılımcılar onun torunlarına bırakmaya çalıştığı değerlerin gelecekte de yaşatılması gerektiğinin altını çizdiler. Unutulmaması gereken en önemli mesajlardan biri, farklılıkların zenginliğimiz olduğuydu. Önder, hayatı boyunca benimsediği bu felsefeyi, barış ve hoşgörü için bir ilke haline getirmişti.
Sırrı Süreyya Önder, sadece Türk siyasetinin değil, aynı zamanda farklı kültürlerin sesi olmuş bir liderdi. Onun hayatı ve mücadelesi, gelecek nesillere ilham vermek için bir rehber niteliği taşıyor. Anma töreni, belki de Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu olayları yeniden değerlendirebilmesi için bir fırsat sundu. Önder’in hayatı ve mücadelesi, sosyal adalet arayışında olan herkes için bir örnek teşkil edecek. Bu tür anma etkinlikleri, sadece geçmişi topluma hatırlatmakla kalmayıp, aynı zamanda geleceğe dair umutların yenilenmesine de vesile olacaktır.
Sonuç olarak, TBMM’de gerçekleştirilen Sırrı Süreyya Önder anma töreni, toplumsal barış ve uzlaşma çağrısında bulunurken, aynı zamanda onun mirasını yaşatmanın yollarını arayan bir platform oluşturdu. Unutulmaması gereken, her bireyin kendi yaşamında da Önder’in tezahür ettirdiği değerleri, hak ve özgürlükleri kendi çevresinde yayma sorumluluğudur. Bu anma, Önder'in hatırasını onurlandırmakla kalmadı, aynı zamanda bizlere yaşamın anlamının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu.