Son günlerde bir dolandırıcının hikayesi gündemi sarstı. Kapıya gelen sahte medyum, "Üzerinde büyü var!" diyerek birçok kişinin hayatını karartmayı başardı. Büyü ile ilgili tuhaf iddialarda bulunan bu sahte medyum, kurbanlarını dolandırmak için çeşitli yöntemler kullanarak güveninizi kazanmayı başardı. Ancak, işlediği suçlar ve sahtekar olduğu kısa sürede anlaşılınca, dolandırıcılık hikayesi çok daha dikkat çekici hale geldi. Peki bu medyum kimdir, kimlere ulaşmayı başardı ve nasıl yakayı ele verdi? İşte tüm detaylar…
Sahte medyum, birçok kişiyi kendine çekmek için kullandığı taktiklerle dikkat çekiyor. İlk olarak, sosyal medya üzerinden sahte bir profil oluşturdu. Burada, tarot kartları, astroloji ve ruhsal öğretiler üzerine paylaşımlar yaparak takipçi kitlesi oluşturdu. Daha sonra "özel seans" adı altında randevular almaya başladı. Bu seanslarda, insanların ruh halini iyi analiz edebilen sahte medyum, kurbanlarının zayıf noktalarını kullanarak onlara büyü yapmadığını, fakat üzerlerinde bir enerji olduğunu iddia etti. Bunun sonucunda bireylerin korku ve kaygı içinde kalarak medyuma başvurması sağlandı. Böylece, sahte medyum, dolandırdığı kişilere yüksek bedeller karşılığında 'şifa' vaadiyle hizmet veriyordu.
Kurbanlardan biri, bu durumu şöyle dile getirdi: "Kapıma geldiğinde, 'Üzerinde büyü var!' dedi ve ben o anda korktum. En son zamanlarda işim kötü gidiyordu ve ona da bağladım. Sonunda bana 2000 TL karşılığında enerji temizliği yapacağını söyledi. Benimle birkaç ritüel yaptıktan sonra başka bir onay için tekrar gelmesi gerektiğini söyledi." Bu tür dolandırıcılık hikayeleri o kadar yaygın hale geldi ki, birçok insan işsizlik veya ailesel sorunlar ile savaştığı dönemde sahte medyumların hedefi haline geldi. Polisin devreye girmesiyle birlikte, dolandırıcılık olayları artarak gözler önüne serilmeye başlandı.
Bu tür dolandırıcılıkların önüne geçebilmek için özellikle toplumsal bilinçlenmenin artırılması gerektiği de vurgulanıyor. Zira sahte medyumların toplumda yarattığı korkulardan oldukça fazla insan etkilenmekte. Psikologlar, bu tür durumlarda bireylerin ruh sağlığının bozulduğunu ve kişinin kendine olan güveninin azaldığını ifade ediyor. Ailelerin bu durumlarda daha fazla dikkatli olmaları, çocukları ve gençlerin bu tür sahtekarlıklara maruz kalmaması adına bilinçli bir şekilde bilgilendirilmeleri gerektiği önemle belirtiliyor.
Öte yandan, bu sahte karaman kişilerin başvurabileceği bazı adli yollar ve haklar da mevcuttur. Dolandırıcılığa uğramış iseniz, en yakın polis merkezine başvuruda bulunarak şikayet edebilir ve yaşadığınız olayı belgeleyebilirsiniz. Bu tür suçların cezasız kalmaması adına, gerekli yasal süreçlerin başlatılması büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, sahte medyum olayları, sadece toplumun bir kesimini değil, tüm bireyleri etkileyen ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Bu tür dolandırıcılıklara karşı dikkatli olmak, kendimizi ve sevdiklerimizi korumak adına atmamız gereken ilk adım olmalıdır. Zira, güvendiğiniz kişiler ve konular hakkında mümkün olduğunca araştırma yapmak, dolandırıcılara karşı en güçlü savunmamızdır. Gerçek medyumlara ulaşmak ve onların rehberliğinden faydalanmak yerine, sahtekarların tuzağına düşmekten kaçınmak çok daha önemlidir.