Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son günlerde Türkiye’nin Karadeniz’de üstlendiği stratejik rolü övmesiyle dikkat çekti. Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin bölgedeki etkisinin arttığı ve bu durumun uluslararası siyasetteki yerini güçlendirdiği vurgulandı. Macron'un bu övgü dolu sözleri, iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerlemesi ve işbirliğinin geliştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Macron, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Karadeniz’deki konumunun yalnızca bölgesel değil küresel anlamda da kritik bir önem taşıdığını belirtti. Türkiye’nin, NATO müttefiki olarak üstlendiği sorumlulukların yanı sıra, Rusya ile olan ilişkileri, bölgedeki deniz güvenliği, enerji politikaları ve göçmen sorunları üzerindeki etkisi, Fransa’nın gözünden kaçmadı. Bu çerçevede Macron, Türkiye’nin Karadeniz’deki etkinliğinin artmasının Avrupa’nın jeopolitik dengeleri açısından da olumlu sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Özellikle son dönemde artan enerji krizi ve güvenlik kaygıları, Türkiye’yi Karadeniz politikalarının merkezine oturtmuş durumda. Türkiye'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı sürecindeki diplomatik çabaları ve tahıl koridoru anlaşmasındaki arabuluculuğu, bu durumu daha da pekiştirmiştir. Macron’un Türkiye’nin bu rolüyle ilgili övgü dolu ifadeleri, Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Macron'un Türkiye’ye yönelik olumlu yaklaşımının, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli bir fırsat sunduğu da ifade ediliyor. Tarihsel açıdan güçlüklerle dolu olan Fransa-Türkiye ilişkileri, son yıllarda artan işbirliği olanakları ile birlikte yeni bir ivme kazanmış durumda. Hem ekonomik hem de askeri alanda devam eden işbirlikleri, iki ülkenin birbirine olan bağımlılıklarını artırarak daha sağlam temellere oturmasına zemin hazırlıyor.
İki ülke arasındaki işbirliğinde, özellikle savunma sanayi, enerji ve kültürel alanlarda atılan adımlar dikkat çekiyor. Fransa’nın Türkiye’ye olan ticari yatırımları artarken, Türkiye’nin de Fransa ile olan ticaret hacmi her geçen gün büyüyor. Bu tür ortaklıkların derinleşmesi, Macron’un Türkiye’ye duyduğu ilgiyi ve güveni derinleştiriyor. Macron’un Türkiye’ye yönelik geliştirdiği bu dostane iletişim, iki ülkenin uluslararası platformlarda daha fazla söz sahibi olmasına olanak tanıyor.
Sonuç olarak, Macron’un Türkiye’ye yönelik övgüleri, iki ülkenin stratejik ortaklığının yeni bir dönemine işaret ediyor. Türkiye'nin Karadeniz'deki rolüne verdiği önemle, Macron'un Türkiye'nin uluslararası arenada daha da güçlenmesine yönelik sinyaller verildiği görülüyor. Bu durum, hem Türkiye hem de Fransa için önemli bir fırsat sunarken, bölgesel istikrarın sağlanmasına da olumlu katkılarda bulunacaktır. Gelişmeleri takip etmek, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa'nın kaderi açısından da büyük önem taşıyor.